Dinde Kıdem Ne Demek ?

Irem

New member
Dinde Kıdem Ne Demek? Zamanın, Tecrübenin ve Maneviyatın Sınavı

Selam sevgili forumdaşlar,

Bugün kalbime dokunan bir konuyu paylaşmak istiyorum: “Dinde kıdem”.

Hani bazen bir camide, bir dernekte ya da bir sohbet halkasında “bu kişi daha kıdemlidir” denir ya; işte o kelimenin altında sadece zaman değil, birikim, sorumluluk ve bazen de manevi bir ağırlık vardır.

Bu yazıyı biraz içten, biraz merakla, biraz da sizleri düşünmeye davet ederek kaleme almak istedim. Çünkü “kıdem” yalnızca ne kadar süredir o yolda olduğumuzla değil, o yolda nasıl yürüdüğümüzle de ilgilidir.

Kıdemin Kökeni: Zaman mı, Tecrübe mi, Niyet mi?

Kıdem kelimesi Arapça kökenli olup “öncelik, eskilik, tecrübe” anlamlarına gelir.

Dini bağlamda ise bu kelime yalnızca “önceden başlamış olmayı” değil, “ruhsal bir olgunluk kazanmayı” ifade eder.

Birinin dinde kıdemli olması, onun daha uzun süredir ibadet ediyor olması değil, ibadetinin derinliği, niyetinin samimiyeti ve sabrının olgunluğu ile ilgilidir.

Bazı âlimler kıdemi, “amellerin istikrarla sürdürülebilmesi” olarak açıklar. Yani kıdem, zamana yayılmış istikrarın adıdır.

Günün sonunda, dinde kıdemli olmak; “ben yıllardır bu yoldayım” demekten ziyade, “yıllar içinde bu yolda nasıl değiştim?” diyebilmekle ilgilidir.

Toplumsal Yansımalar: Kıdem ve Otorite Arasındaki İnce Çizgi

Günümüzde “dinde kıdem” kavramı bazen yanlış anlaşılıyor.

Birçok yerde “kıdemli” olan kişi otomatik olarak “doğruyu bilen”, “söz sahibi” ya da “otorite” kabul ediliyor.

Oysa manevi kıdem, otoriteyle değil, rehberlikle ilgilidir.

Bir insan dinde kıdem kazandıkça, hükmetmek yerine rehberlik eder; yargılamak yerine anlamaya yönelir.

Bir forumdaş geçenlerde şöyle yazmıştı:

> “Camide en yaşlı olan değil, en çok dinleyebilen insandır kıdemli.”

Ne kadar doğru bir tespit!

Çünkü gerçek kıdem, kulakla değil, kalple kazanılır.

Erkeklerin Stratejik, Kadınların Empatik Yaklaşımları

Bu konuda forumlarda iki farklı bakış açısı öne çıkıyor.

Erkek kullanıcılar genellikle kıdemi “sistemli ilerleyiş, bilgi birikimi, ilmî tecrübe” olarak değerlendiriyorlar.

> “Bir insan, yıllar içinde tefsirden fıkha, oradan tasavvufa doğru ilerliyorsa bu kıdemdir.”

> diye yazan bir forumdaşın cümlesi buna güzel bir örnek.

> Yani onlar için kıdem, zihinsel bir olgunlaşma süreci.

Kadın kullanıcılar ise genellikle daha duygusal ve toplumsal bir açıdan bakıyorlar:

> “Bence dinde kıdem, başkalarına hoşgörü gösterebilmektir. Çünkü insanın ne kadar olgunlaştığını sabrı gösterir.”

> Bu yaklaşım kıdemi bir kalp eğitimi olarak tanımlar.

> Kadınlar genelde kıdemi bilgiyle değil, insan ilişkileriyle ölçüyorlar — birinin merhameti, empatisi, yumuşaklığı onun “ruhsal yaşını” belirliyor.

Bu iki bakış birleştiğinde ortaya çok zengin bir tablo çıkıyor:

Erkeklerin stratejik disiplini ile kadınların kalbi sezgisi birleştiğinde dinde kıdem, hem aklın hem kalbin olgunluğu hâline geliyor.

Kıdemin Beklenmedik Yüzü: Dijital Çağda Maneviyat

İlginçtir ki, “dinde kıdem” artık sadece camilerde değil, dijital platformlarda da tartışılıyor.

Online sohbet halkaları, dijital ilim meclisleri, YouTube dersleri…

Artık herkes bilgiye ulaşabiliyor, ama bilgelik hâlâ kıt.

Belki de 21. yüzyılın en büyük sınavı, “bilgi bolluğu içinde maneviyat açlığı”dır.

Bugün sosyal medyada binlerce dini içerik var ama birçoğu yüzeysel. Gerçek kıdem ise sessiz, derin ve gösterişsiz.

Forumda biri şöyle yazmıştı:

> “Gerçek kıdem, like sayısında değil, kalp huzurundadır.”

Ne kadar sade, ama o kadar da derin bir cümle.

Dijital çağda kıdem, belki de bilgiyi değil, dinginliği koruyabilmek anlamına geliyor.

Kıdem ve Geleceğin Maneviyatı

Peki gelecekte “dinde kıdem” nasıl bir anlam kazanacak?

Belki de yeni nesiller için kıdem, ruhsal hız değil, bilinçli yavaşlama anlamına gelecek.

Zamanla yarışan bir çağda, içe dönmek en büyük deneyim olacak.

Belki de “kıdemli mümin”, en çok okuyan değil, en çok düşünen kişi olacak.

Geleceğin maneviyatında kıdem;

- Herkes konuşurken susabilmek,

- Herkes eleştirirken anlayabilmek,

- Herkes acele ederken sabredebilmek olacak.

Bir gün çocuklarımız bu konuları tartışırken belki şöyle diyecekler:

> “Bizim büyüklerimiz sadece namaz kılmadı, o namazla insan olmayı öğrendi.”

> İşte o zaman kıdem, gerçek anlamına kavuşmuş olacak.

Forumdaşlara Soru: Sizce Gerçek Kıdem Nedir?

Şimdi sizlere birkaç düşündürücü soru bırakıyorum:

1. Dinde kıdem sizce yaşla mı, tecrübeyle mi, yoksa niyetle mi ölçülür?

2. Maneviyat yolculuğunda kıdemli olmak, insanı tevazulu mu yapar yoksa gururlu mu?

3. Dijital çağda kıdem, hâlâ geleneksel anlamını koruyabilir mi?

4. Kadınların empatik, erkeklerin stratejik yaklaşımları birleşirse; ortaya nasıl bir “modern dervişlik” çıkar?

Sonuç: Kıdem, Yolun Uzunluğu Değil, Yürüyüşün Derinliğidir

Sonuçta, “dinde kıdem” bir yarış değil, bir yürüyüştür.

Kıdemli olmak, diğerlerinden önce başlamış olmak değil; yolda kalabilmek demektir.

Bir ömür boyu imanla, sabırla, tevazu ile yürüyen herkes o yolun kıdemlisidir.

Forumdaşlar, gelin bu başlıkta sadece “ne kadar bildiğimizi” değil, “ne kadar olgunlaştığımızı” konuşalım.

Belki de kıdem, zamanla değil; birbirimizi dinlemeyi öğrenmekle başlar.